Bilimin en temel amacı evrende olup biteni anlamaktır. Evrende olup biteni anlamak ancak ve ancak bunları sistematik bir hale getirebilmek ile mümkündür. Uzaydaki gezegenlerin hareketinden, yeryüzündeki herhangi bir nesnenin yaptığı harekete kadar tüm sistem anlaşılabilir ortak bir dilde ifade edilmesi gerekir.

Dünyanın düz olmadığını ifade ettiği için Galileo ceza almıştı. Galileo dünyanın yuvarlak olduğunu ifade etmekle kalmamış matematik bilimine ve tüm bilim dallarına katkı sağlayacak önemli çalışmalar yapmıştır. Hatta relativiteyi Eienstein dan çok önce ifade etmiştir. Ayrıca Galileo evrenin dilinin matematik olduğunu ve sayı, şekil, harf, simge gibi nesnelerin bu dilin alfabesi olduğunu belirtmiş.

Evrenin dili matematiktir.

Galileo Galilei

Peki Galileo gerçekten haklı mı?

Evet, bence Galileo gerçekten haklı. Zira çevrede gözlemlediğimiz bütün aktiviteleri ifade etmekte matematiğin mantığını ve simgelerini düzenli bir şekilde işletmek zorundayız. Bu basit bir nesnenin küçük bir hareketinden evrendeki muazzam büyüklükte bulunan galaksilerin hareketine kadar geçerli bir durumdur.

Canlılar nasıl çoğalırlar, bu çoğalmanın matematiksel bir ifadesi var mıdır? Örneğin bir topluluğun belirli bir zaman sonra ki nüfusunu tahmin edebilir miyiz? Veya bir ekonomik model kurarak bu ekonominin belirli bir zaman sonraki durumu hakkında kestirim de bulunabilir miyiz?

Dedikodunun bir denklemi olduğunu biliyor muydunuz? Hadi canım sen de dediğinizi duyar gibiyim. Bir denklem var ama buna dedikodu denklemi denilebilir mi taktiri size bırakalım. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki bir bir hastalığın yayılma hızı, o hastalığı kapmış nüfus ile kapmamış nüfusun çarpımıyla doğru orantılı olarak değişmektedir. Tabii ki bunlar çeşitli deneyler sonucunda elde edilen verilere dayanılarak yapılan çıkarımlardır. O halde bu çıkarımlar kullanılarak hastalık yayılmasının bir denklemi inşa edilebilir. Daha sonra bu denklem çözülür ve belirli başlangıç koşulları belirlenerek elde edilen çözümden gelecekte hastalığı kaç kişinin kapacağını tespit edebiliriz. Bu hastalığın yerine bir haberi öğrenenler ve öğrenmeyenler, ya da bir dedikoduyu duyanlar ile duymayanlar olarak düşünürsek sanırım dedikodunun denklemini yazmış oluruz.

Hani insanoğlu evrende olup biten her şeyi merak ediyordu ya, hani insanoğlu hep evrene hükmetmek istiyordu ya, işte bu isteklerini ancak matematikle yapabiliyor. Bugün insanoğlu bir bina büyüklüğündeki bir bilgisayarı kolunuzdaki 1 saate kadar indirgeyebildiyse bunu matematik sayesinde yaptı.
Uzaya bir teleskop göndererek 13 milyar yıl öncesi hakkında bilgi toplanacak. Uzayda istasyon var düşünün… Covid-19 salgınında en büyük yardımcımız istatistik verile oldu. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Yani evren konuşuyor, fısıldıyor ve biz onu anlamaya çalışıyoruz. Matematiğimiz ne kadar gelişirse onunla daha iyi anlaşabiliriz.

Sizler de yazdıklarım hakkında fikirlerinizi yorumlar kısmına ekleyebilirsiniz.

Teşekkürler.

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir